Tutarsızlık Uyarısı

"Kısa" yazılar yazmak istediğimi söylemiş miydim?


17 Nisan 2014 Perşembe

Bir kişisel yazıdır.

Aslında istiyorum ki 'bloğa geri döndüüüm!" diyebileyim. Hakkaten enn içten istediğimden, ihtiyaç duyduğumdan. Yazmak benim için harfleri, heceleri öğreneli beri özel olduğundan. iyileştirici olduğundan. Kendiliğimden kendimi hep orada bulduğumdan. Gözlerim bir yere dalıp gittiğinde kendimi hep içimde birşeyler konuşuyor-yazıyor olarak bulduğumdan..

Ama şimdi emin degilim, geri döndüm mü, dönebilir miyim.

Hobilerime ve daha bir çok şeye idealist yaklaşmış biri olarak, uzun yıllar sonrası öğrendim ki, "yapmalıyım, of ne zamandır yapmadım, ay niye öyle oldum, yapamıyorum lanet olsun" durumları çok vahim degil, paniğe gerek yok, hatta bu kendini hırpalama haline gerek yok.
Hayatının o döneminde de öylesin ve ona degil bir başkasına yöneliyorsun işte bir şekilde, kendini iyi hissetmek odaklı aslında hepsi.
İnsanın hayatında önemli değişimler var çünkü. Hele ki duygusal olarak bir şeyler değiştiğinde, rutinlerin değişiyor ve yeni halinin şartlarına uyum sağlıyorsun. İnsan ne güzel varlık! Uyumlu, esnek..

Nitekim... Bundan yaklaşık bir sene önceydi..Önce ülke gündemi değişti, sonra benim gündemim.
Önce ülke gündemi benim gündemim oldu, daha onu algılamaya çalışırken aslında bir yandan enn özel kendi gündemim değişiyordu.

İçime mi dönmeliyim - sokaklarda bağırmalı mıyım arasında geçen bir kaç ay sonrasında kendimi bir adamla yaşıyor ve onunla sokaklarda bağırıyor buldum. Kırılım noktası dedikleri şey buna benzer bi'şey olmalı , kesin. Baaya baya yalnızlık aşığı burcu, baaya baaya bir adamın yanından ayrılamıyordu, hala ayrılamıyor.

İnsan neler öğreniyor.. En başta kendinin değişebildiğini görüyor, türlü çatırdamalarla da olsa kabuk değiştirebiliyor insan. Yine kendinden olan başka bir kabuk çıkartabiliyor üzerindeki kurumuş tabaka çatladığında.  Başka biriyle bütün olabilmeyi, ödün de verebilmeyi, bir başka türlü mutluluğu... öğreniyor.  Değişmek degil de, yenilenmek, iyileşmek, tazelenmek gibi biraz.
Dengelemeye çalışmakla uzun süresi geçiyor, az değil, önceki hayatının içine ektiği korkular, sana serpiştirdiği saplantılar, öyle kolay geçmiyor, kimsede. Ama geçebiliyor, iyileşebiliyor insan.

İşte bu sürede, haftada 5 kez yaptıgın şeyi, 5ayda bir keze indirebiliyorsun; hiiç alakan olmamış olan şeyle her gün uğraşabiliyorsun, hem de seve seve. Karakterinin değişmesinden değil. Biriyle sarılmanın yüceliğini gördüğünden.

Multitap'ın şu şarkısını her duyduğumda bana bir haller oluyor mesela. Kıpır kıpır bir haller. Şükür dolu bir haller. Ööyle sahillerde şarkılar söylüyoruz sanki, öyle bir haller. :)