Genel olarak herhangi birilerine "hayranlık" duygusunu pek yaşamamakla birlikte; bazı insanlara çook çok saygı duyuyorum. İyi ki böyle insanlar var hayatta diyorum; iyi ki varlar da ilham veriyorlar...
Biyografileri de hep sevmişimdir. Gerçek hikayeleri. Var oluş öykülerini..
Yoktan var etmiş insanları hele ki, çok çok saygıyla dinler , izlerim. Maddi yokluk-varlıktan bahsetmiyorum. insanın kendini bulmaya çalışması, mutlu olma çabası, anlama çabası, özgürleşmesi.. bunlar da bir çeşit var etmek. Sorgulayan insan; üreten, yaratan bir insan her zaman benim gözümde.
hayatını "olabilecek" en iyi yere getirmeye çabalayan insan, ve "olabileceğin"en güzellerini hayal edebilen insan, var edebilen, var olabilen insandır işte.
Şööyle özgürce, rahatça kollarını iki yana açtıklarında dünyayı kucaklayabilen insanlar var, açık, tertemiz, ferah.. kendilerini kabullenmiş, oldugu gibi olan, kendini çok iyi tanıyan, en başta kendi değerlerine sadık; farkında.
ntvmsnbc websitesinde " yılların ögrettiği " diye bir bölüm var, güncellendikçe bakıp, her seferinde de çok begeniyorum. saygı duyulacak "karakterler" var, yıllarca "hakkını vererek" yaşamış.
Aydın Boysan, Seyfi Dursunoğlu, Betül Mardin, Ara Güler, Serra Yılmaz.. Hepsi "Yaşadım ben ulan!" diye bagırıyorlar sanki karşımda. "Doya doya yaşadım!"
denge hep bir sürü "uç"a gide gele bulunur ya zaten; bunlar tüm uçları denemişler de şimdi dengedeler gibi işte. Yıllar okunuyor bakışlarında, kelimelerinde, duruşlarında.. Güzeller.
Serra Yılmaz |
Aydın Boysan |
Aydın Boysan |
Ara Güler |
Yıldız Kenter |
Yıldız Kenter |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder