Tutarsızlık Uyarısı

"Kısa" yazılar yazmak istediğimi söylemiş miydim?


25 Kasım 2011 Cuma

Şimdi'nin hikayesi.

Hatırlıyorum, lisede "carpe diem" diye yazardık tahta sıraların üzerine. 16-17 yaş özgür genç tripleri.  Anı nasıl yaşamayı düşünüyordum o yaşta hakkaten hatırlamıyorum. Gece arkadaşlarımla "çarşıya" cıkarak mı, sene sonu etkinliklerinde sahneye cıkarak mı..

Ama şu an bildiğim bi'şey var, insanın bi cümleyi algılayışı bile an be an değişebiliyor.  Bir anda bambaşka bir anlam kazanabiliyor bir kelime. hele ki bu tip "klişemsi" şeyler. kullanıyorsun kullanıyorsun da, gün geliyor bir şey kafana düşüyor sanki, hah diyorsun, "Buymuş meger bu ! Senelerdir ben öylesine kullanıyormuşum bu cümleyi de hiç yaşamıyormuşum. "

"Şu an"ımda "anı yaşamak" neymiş gibi hissediyorum biliyor musunuz?

Mesela şu an yüzümü güldüren, vücuduma gülümsetecek bir heyecan yayan bir şey var ya, onu "ama kesin bu benim suratımın asılmasına sebep olur bi kaç ay sonra" diyerek yarıda kesesim yok ... "Aklım yok mu" diyorum, o suratımın asılacağı zaman olur da gelirse "onu aşamaz mıyım sanki" diyorum.. Aşarım nitekim.  Ne aşılmadı ki şimdiye kadar.. Ne yaptığımın farkında ve arkasında olacağım nasıl olsa, biliyorum.
Korkasım, kaçasım yok.  Ne var işte, istiyorum napayım, "içimde tutacak degilim" ruh hali.. Bir keyfini cıkara cıkara, bir değerini bile bile yaşayış.  Her ne ise.. O an nasıl isem..

Bi'şeyi idealize etmeye, ona anlam kazandırmaya calışmak büyük saçmalık. Yaşayacaklarından alıkoyan, hevesini kursagında bırakan bir bakış.  Nereye gidiyorsa gitsin işte, o an güzelse güzel, daha neyini düşünüyorsun.. hayatta hep kalıcı olabilen ne var ki.. bişeyler değişip duruyor, kalıcı olmasını en basta bekleyerek kısıtlamak yanlış bi kere.  kalıcılığı isteyerek başlarsın tabi ama bunu bekleyemezsin.  Sağlam adımlarla yavas yavas ilerlemek ayrı bişey, onu desteklerim; ama geri kaçmak , ya da durmak; ı ıh..  O an güzelse güzel işte..  O an o ışıltıyı katıyorsa gözlerine, kendini donuklaştırmak kadar kendine yazık ettiren, boşa harcatan başka bir hareket var mıdır?

Kaç şey var ki kendimizden korkabilecek kadar çok istediğimiz? 

Anı yaşamak, bu sorunun cevabını önemsemek işte.  Şu an.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder