Tutarsızlık Uyarısı

"Kısa" yazılar yazmak istediğimi söylemiş miydim?


15 Nisan 2012 Pazar

'Yakın' Tarih


Ortaokul-lise boyunca tüm ögretmenlerimle aram fazla fazla iyiyken, tarih ögretmenlerinle bi türlü yıldızım barışamamıştır nasılsa, kötü tesadüfler diyelim; belki de bu sebepten kendi kendime aldıgım tarih kitaplarının da hakkını veremediimi düşünmüşümdür. En bilgili olmamız gereken konulardan oysa ki tarih..
Savunmak istediklerini dik durarak savunabilmek için;
Saçma söylemlerin niçin saçma oldugunu anlatabilmek için;
Şu an'ını daha iyi değerlendirebilmek için.

Seneler önce, üniversitedeyken aldığım mükemmel bir kaynak vardı; Cumuriyet Gazetesi  özet arşiv dosyası.
Zaten güvendiğin bi gazetenin tüm cumhuriyet tarihi boyunca yayımladıkları, manşetleri..

O zamanlar yine hakkını tam veremediğimden, aldım şimdi yeniden incelemeye başladım.
Hem bilmediklerimi ögrenmek için; hem unuttuklarımı hatırlamak için.

Apolitik nesiliz çünkü biz.
Konu gece eğlencesine, ikili ilişkilere, seyahatlere, maddi bagımsızlıga gelince her türlü özgürlüğü savunuyoruz , üzerine nutuklar veriyoruz da,  kendi ilişkilerimize tıkılıp kalmışız işte,  altı boş bir sürü laf edip onu bunu bir sürü sıfatla basitçe - ennn yüzeysel haliyle yaftalayıp, banadokunmayanyılancılık la devam ediyoruz.
Tv li ortamlarda, sabah haberleri seyretmek yerine keyfimiz kaçmasın diye müzik kanalları açıyoruz; akşam gündeme göz atmak yerine neşemiz bozulmasın diye sit-com ları tercih ediyoruz.

İçinde birebir bu durumu yaşayanlar olarak, tabi ki bizim payımız çok bu bilinçsizlikte, kaçışta, biliyorum; ancak tek sebep biz degiliz, onu da biliyorum.
bahane bulmak haddim ya da hakkım degil, bahaneler zayıflıgını kabul etmek sadece;  ama nesilden nesile bu kadar değiştiyse çok şey; bu olay sadece bireysel tembellikle vs açıklanamaz herhalde.

Kitleleri etkilemiş bir hal, bireysel hallerimize fena halde sızıyor yalnız.
Düşünmek istemeyişlerimize, yoruldum ugrasamam'larımıza, "naapalım sistem böyle"lerimize, kaçışlarımıza.. 
Seçim zamanları oy kullanmak yerine tatile gitmeyi tercih edenlerle, sonra da sonuca küfredenlerle dolu bizim buralar. Sorumluluğunun farkında bile olmayanlarla, sorumluluk almak istemeyenlerlerle ; sadece kendi yarınını düşünürken , aslında en çok içinde bulundugu kitlenin yarınından etkileneceğini unutanlarla.

Çok acayip şeyler var Cumhuriyet arşivinde ;
Darbeler, büyük devalüasyonlar, karartmalar...
Hapse giren sanatçılar, Bülent Ersoy yasakları, ilk tiyatrolar..
Merve Kavakçılar, hapishaneden meclise girenler, katledilenler..

 








1 yorum: